Tepki vermek yerine, yanıt vermeyi öğrenin
Thomas Oppong
Seçim gücü en büyük armağanlardan biridir. Her seçimin bizim için bir düzeyde olumlu ya da olumsuz bir sonucu var.
Hayata karşı tutumumuz yaptığımız en önemli seçimdir. Ancak tutumunuz kusurluysa, hem kişisel hem de profesyonel yaşamlarınızda çabalarınızdan düşük getiriler almaya devam edeceksiniz.
Eylem ve tepki arasında bir boşluk var ve bu alana erişmeyi öğrenmek, kişinin seçimlerini daha düşünceli ve niyetli hale getirebilir. Bu duraklama, bir uyaran ile bir tepki arasında bir kaç saniye olarak kavramsallaştırılabilir. Duraklama, tepki vermek yerine yanıt vermenizi sağlar.
İnsanın Anlam Arayışı’nın yazarı Victor E Frankl, “Uyarıcı ve tepki arasında bir boşluk var. Ve bu boşlukta yanıtımızı seçme gücümüz vardır, büyümemiz ve özgürlüğümüz yanıtımızda yatmaktadır. ”
Tepkiye karşı yanıt
Tepkiler içgüdüseldir. Bir duruma tepki verdiğinizde filtreleme işlemi yoktur – otomatik pilot çalışıyorsunuzdur. Tepki verdiğinizde, dürtü üzerinen bir şeyler yapar ve söylersiniz ve yaptığınız veya söylediklerinizin sonuçlarını dikkate almazsınız.
Yanıt, derin bir nefes, duraklama veya kısa süreli dikkatli olma anıdır.
Yanıtlar daha düşüncelidir. Yanıt verdiğinizde, önce aklınızda söylemek veya yapmak üzere olduğunuz şeyin olası sonuçlarını keşfedersiniz. Artıları ve eksileri tartabilir ve kendiniz ve olaydaki diğer kişiler için en iyi olanı düşünebilirsiniz.
Bir terfide es geçilmeye tepki vermek pasif-agresif olmayı veya şikayet etmeyi içerir. Yanıt vermek ise, işinizi veya kendinizi nasıl geliştireceğiniz konusunda patronunuzla sakin bir konuşma yapmayı içerir.
Duygusal olarak zeki insanlar, hayal kırıklığı veya aksilik karşısında sakin kalmak için bu alandan nasıl yararlanacaklarını bilirler. Derin bir nefes almayı ve işler yolunda gitmediğinde sakin bir şekilde ilerlemeyi seçerler. Onlar tepkinin aksine yanıt vermeyi öğrenmişlerdir – bir tepki istem dışı iken bir yanıt düşünülmüş, niyetli ve düşüncelidir.
Bu duraklamayı – yani tetiklendiğinizi fark ettiğiniz ana o gözlem, alan veya farkındalık katmanını dahil etmek, evde veya işte bir ilişkiyi güçlendirmek veya kırmak arasındaki fark anlamına gelebilir.
Ayrıca sakinleşmek ve duygusal tepkinizin yükünü azaltmak için birkaç dakika ayırmak anlamına da gelebilir. Ya da durumdan uzaklaşarak bir yürüyüşe çıkmak. Her insan ve her durum farklı bir yanıt gerektirecektir.
Tetiklendiğinizde bu önemli duraklamayı eklemek size bir sonraki adımınız hakkında bilinçli bir karar vermeniz için zaman tanır. Bu otomatik tepkilerle bağlantıyı kesmenin ve herhangi bir durumun gidişatını tamamen değiştirmenin en iyi yoludur.
Yanıt verme kapasiteniz diğer beceriler gibi geliştirilebilir. Ve ne kadar çok pratik yaparsanız, o kadar iyi olursunuz.
Duygusal zekanızı geliştirdiğinizde ve temel tepki verme içgüdünüzü kontrol ettiğinizde, prefrontal korteksiniz (beynin sonuçları tartan, yargıları oluşturan ve dürtüler ve duyguları kontrol eden bir bölümü) süreçte olgunlaşır. Daha iyi yargılarda bulunmak ve sosyal ipuçlarına daha iyi yanıt vermek iüzere beyninizin varsayılan düşünce kalıplarını yeniden yapılandırırsınız.
Eylem ve tepki arasına bir duraklama koymakta daha iyi hale gelmek, hissettiğiniz şeylere dikkat etmek – ruh halinizi, duygularınızı ve hislerinizi bilmek ve tanımakla başlar. Kendi duygusal durumlarınızı izleme yeteneği, her durumda nasıl daha iyi tepki verileceğini öğrenmek için temel bir gerekliliktir.
“Kendinizi tepki vermek üzere hissettiğinizde duraklayın. Derin bir nefes alın, geri çekilin ve kendinize yanıt verme fırsatı verin, ”diyor The Empowerment Partnership Başkanı Matt James Ph.D.
Psikolog ve yazar Daniel Goleman, öz farkındalığı duygusal zekanın temel bileşenlerinden biri olarak tanımlar. “Duygusal yetkinliklere sahip değilseniz, öz farkındalığınız yoksa, üzücü duygularınızı yönetemiyorsanız, empati ve etkili ilişkiler kuramıyorsanız, ne kadar akıllı olursanız olun çok uzağa gidemezsiniz. ” diye açıklar.
Öz-denetim ve öz-farkındalık birlikte daha iyi çalışır. Duygularınızı anlamak harikadır, ama sizin için daha da yararlı olan şey bu bilgiyi kullanmaktır.
Duygusal olarak zeki insanlar nasıl hissettikleriyle uyumludurlar, ancak duygularının yaşamlarını yönetmesine izin vermezler. Durumlara yanıt verirken mindfulness[*] içinde anda mevcut bulunurlar.
% 10 daha Mutlu’da Dan Harris, meditasyonun insanlara nasıl daha iyi tepki vermeyi öğrettiğini tartışır. “Mindfulness şu anda zihninizde olanları – öfke, kıskançlık, üzüntü, incinmiş bir ayak parmağının acısını, ne olursa olsun – ondan uzaklaşmadan fark edebilme yeteneğidir.”
“Neler olacağını kontrol edemezsiniz, sadece nasıl karşılık verdiğinizi kontrol edebilirsiniz” der.
Yaşamlarımızın çoğu başkalarına ve çevremizdeki olaylara tepki olarak geçiyor. Her zaman bir seçeneğe sahipsiniz. Aksaklıklara nasıl tepki veya yanıt verdiğiniz her şeyi değiştirir. Stresli durumlarda, mindfull olun, duraklayın, sonra düşünceli ve şefkatli bir yanıt düşünün.
Orijinal metin:
[*] Mindfulness açık, yargısız ve şefkatli bir farkındalık içinde, anda olma hali olarak da tanımlanmaktadır ve bu kavram için henüz Türkçe bir karşılık kullanılmamaktadır